ALLAH İLE İLETİŞİM


Sevgili dostlar,
ALLAH İLE İLETİŞİM

 

Yaşadığımız çağda şehirleşmenin gördüğü büyük rağbetle her geçen gün istikrarla büyüyen şehirlerde, kalabalık topluluklar olarak yaşıyoruz. Aynı istikrarlı büyümeyle her geçen gün kalabalıklar içinde biraz daha yalnızlaşıyor, yalnızlaştıkça yalnızlığımızdan daha çok şikâyet ediyor, sıcak samimi, içten insan ilişkileri özlemi duyuyoruz. Çünkü insanı yaratan, sosyal bir varlık olarak yaratmış. Sosyal olmak ve çevresindeki varlıklarla iletişimde olmak insanın fıtratının gereği. İnsanın kendisi dışındaki diğer varlıklarla kurabildiği sağlıklı iletişim iç dünyasının da sağlıklı olmasını sağlıyor. Kişinin yaratanı ile kurabildiği doğru ve sürekli bir iletişim ise hem kendi iç dünyasında hem de çevresindeki canlı ve cansız her türlü diğer varlıkla daha sağlıklı bir iletişim kurmasını sağlıyor.

Doğuda ve batıda bugüne kadar yapılan birçok araştırmada defalarca görüldü ki, Allah’ın varlığına, her an ve her durumda yanında olduğuna inanan, dua eden, ibadetler ile yaratanı arasındaki iletişimi sağlam ve sürekli tutan kimseler, böyle olmayanlara göre zorluklar sıkıntılar ve hastalıklara karşı çok daha fazla dirençliler. Bu sıkıntıların onlarda bıraktığı hasar diğerlerine göre çok daha azdır. Kişi, Rabbine ellerini açıp içten samimi riyasız gösterişsiz vasıtasız bir şekilde onunla iletişime geçtiğinde daha ilk andan itibaren içinde huzuru hisseder. Moral ve motivasyonu artar. Müracaat ettiği makamın büyüklüğünün verdiği güven içini ümit ve sekinetle doldurur. Rabbimiz bizden ona dua etmemizi istiyor. “Rabbiniz şöyle dedi: “Bana dua edin, duanıza cevap vereyim. Bana kulluk etmeyi kibirlerine yediremeyenler aşağılanmış bir halde cehenneme gireceklerdir” (Mü’min/60). Yaşadığımız her zorluk ve sıkıntıda onu hatırlamamızı, çaresizlik ve kimsesizlik hissine kapıldığımızda bütün çarelerin sahibinin ‘’O’’ olduğunu, bize bizden bile daha yakın olduğunu hatırlamamızı istiyor. "Kullarım sana, beni sorduğunda (söyle onlara):Ben çok yakınım. Bana dua ettiğinde dua edenin dileğine karşılık veririm. O halde (kullarım da) benim davetime uysunlar ve bana inansınlar ki doğru yolu bulurlar." (Bakara/186) ‘’Andolsun, insanı biz yarattık. Nefsinin ona ne vesveseler vermekte olduğunu da biliriz. (Çünkü) biz ona şah damarından daha yakınız.’’ (Kaf/16) Duanın tek dili samimiyettir. Allah kelimelerimize değil halimizin lisanına bakar. Başımıza gelende ilahi takdirin muradını aramamızı ister. Yaşadığımız sıkıntılarda bizim bu sıkıntıyı yaşamamıza neden olan olay veya kişilere kenetlenip kaldığımızda kendi iç dünyamızda mutsuzluk, sosyal hayatımızda ise birilerine karşı düşmanlık üretiriz. Hâlbuki Rabbimizin bize tavsiye ettiği yolu seçtiğimizde yaşadığımız zorluklar bizi rabbimize yakınlaştırır. Rabbimizin her an bizim yanımızda olduğu bilinci zorluklar karşısında bizi daha güçlü kılar.

Kul Rabbi ile; duası, ibadetleri, Allah’ın rızasına uygun söylem ve eylemleri ile doğru ve sürekli bir iletişim kurabildiğinde çevresindeki diğer tüm varlıkla kurduğu iletişimde güzel ve sürekli olur. Zamana, mekân,a olaylara ve kişilere karşı bakış açısı değişir ve daha derin anlamlar kazanır. “Ey İnsanlar! Kendinizi yormayınız. Çünkü sizler sağır ve uzaktaki birine değil, her an sizinle olan, her şeyi duyan Allah’a dua ediyorsunuz.” (Buhari/Cihat/131)

Etiketler:


Bir Yorum Yaz




Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.